“ KAMUDA TASARRUF PAKETİ” KOMEDİSİ
Kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak alınması gereken tedbirlerin bildirildiği Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi 17.05.2024 tarihli ve 32549 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında eksiksiz uygulanmasına yönelik Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanan 30.05.2024 tarihli E-10903426-841.99-10346611 sayılı resmî yazı Sayın Bakanımız Yusuf TEKİN'in imzasıyla ilgili birimlere gönderilmiştir.
Başlıktaki yazı Milli Eğitim Bakanlığının Resmi sitesinden alınmıştır.
22 Yıllık iktidarın geldiği son nokta işte bu yazının içeriğinde saklı. Başlığa baktığımızda tasarruf yapılacağını düşünme yanılgısına düşmemiz kaçınılmaz.O kadar ciddi yazılmış ki uygulanacak zannetmemiz de normal.Şimdi sıcağı sıcağına bu yazının pratikte nasıl uygulandığına bakalım ;
2024-2025 Eğitim- Öğretim yılı 02.05.2024 Pazartesi günü itibarıyla açıldı.İlk gün uyum programı çerçevesinde öğretmenler ve anasını öğrencileri ile birlikte 9.sınıf öğrencileri okullara geldiler.Buraya kadar her şey normal,asıl sürpriz bundan sonra ! Aynı gün merkezden gelen resmi bir yazıyla tüm öğretmenler İl merkezlerine seminer programına çağrıldı!..Sadece Tekirdağ’da yaklaşık 10.000 öğretmen!..Hem de 3 gün boyunca!..Seminer başlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” içeriği ise bu modelin yeni Eğitim –Öğretim yılında nasıl uygulanacağı.
Şimdi diğer sakıncalarını,gidiş gelişlerde yaşanacak problemleri, (yapılacak kişisel harcamaları,yollarda oluşacak yoğun trafik ve bunun sonucunda oluşacak kazaları ) bir tarafa bırakıp, bu saçma sapan işin devlete ve dolayısıyla hazineye getireceği yüke bir bakalım ;
Sadece öğretmenlere ödenecek rakam,yevmiye yolluk olarak kişi başı 1000 TL civarında ( Konuyu bilen uzmanlardan aldığımız rakam ) bu rakamı 10.000 ile çarptığımızda karşımıza çıkan rakam 10.000.000 (ON MİLYON TL.) Bu rakam sadece Tekirdağ’da öğretmenlere ödenecek rakam !..Bunu Türkiye ölçeğinde düşünelim mi?!..1.000.000 ( BİR MİLYON) civarında öğretmen olduğunu varsayalım ki o civarlarda,varın siz hesaplayın sonucu şimdi hesap makineniz varsa!..( BİR MİLYAR TL) !...Şaka gibi değil mi?
Peki ne yapılabilirdi? İlla ki bu eğitimi bu semineri, bu eğitimi vereceğiz,olmazsa olmaz diyen Sayın yetkililerimize hiç zorlanmadan hemen cevabı verelim ; Pandemi döneminde bu tarz toplantılar nasıl yapıldıysa o şekilde yapsaydınız!...yani interrnet üzerinden ZOOM,TEAMS, gibi programları kullanarak!..Üstelik böyle yapılması yönünde öğretmenlerde kanaat bildirdiği halde ısrarla hayır deyip her zaman olduğu gibi kendi bildiğinizi yaptınız…O zaman bu konuyu şöyle sonuçlandıralım ; Tasarruf ,Masarruf deyip milleti kandırmayın!...Bu kadar rahat ve basit bir şekilde yapılacak tasarrufu bile yapmayan Devlet vatandaştan nasıl bir tasarruf yapmasını bekliyor?..Bu işin temel direği olan MİLLİ EĞİTİM kanadında bu müsriflik yapılırken bu Eğitim sisteminde mi tasarruf anlayışı öğrencilere, yani bundan sonraki kuşaklara aktarılacak?..İnandırıcı geldi mi?.. Aklımızla dalga geçmeye devam edin bakalım…YENİ EĞİTİM –ÖĞRETİM YILI HAYIRLI OLSUN!..
SONUÇ :
Açıklanan “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” süslü cümlelerle kamuoyuna sunulan ama öz itibarıyla tasarrufu sağlamaktan uzak ve seçkinci bir paket olduğu gibi, sınıfsal karakteri itibarıyla faturayı emekçi sınıflara ödettirecek olan bir pakettir. Bu paketin adil bir vergilemeye dayalı bir kamu gelir ayağı ise mevcut değildir.
Devletlerin sosyal sınıflar karşısında tarafsız olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle de devleti yönetenlerin hayata geçirdikleri bu tür tedbirler de tarafsız olamaz. Nitekim açıklanan paket sermayeyi, faiz lobilerini, yüksek kâra dayalı büyük alt yapı projelerini hayata geçiren yerli ve yabancı yatırımcıları koruyan, diğer yandan emekçileri,işçiyi,memuru,küçük esnafı, zarara uğratan, işsiz ve yoksul bırakan bir pakettir.
22 yıllık AKP iktidarlarınca sermaye kesimine doğrudan kamu harcaması yoluyla destekler veriliyor (yüksek fiyatlı kamu ihaleleri, garantiler, piyasadan mal ve hizmet alımları gibi yollarla).
Ayrıca ‘vergi harcamaları’ adı altında bu kesimden vergi alınmayarak da bu destek dolaylı olarak sürdürülüyor. Uygulamanın adı da (vergi harcaması) bu işlev konusunda her hangi bir fikir vermediğinden, sermaye sınıfına yapılan böyle bir destek kolayca toplumdan gizlenebiliyor.