AT YALANI GIDIKLAYAYIM İNANANI!..
Kaç yıldır hep birlikte övünüyoruz; Mavi Bayraklı Plajlarımıza bir yenisini daha ekledik diye, Kriter nedir bilmiyorum? ama Marmara denizi lağıma dönmüş durumda!.. hadi önceki yıllar Tekirdağ Büyükşehir olmadan önce, turizm sezonu açılıyor diyerek hummalı bir çalışma yapardı Şarköy belediyesi, sahildeki kumsallar nisan sonunda traktörlerle sürülüp havalandırılır, kışın dalgaların aldığı kumsallar iş makinaları ile kumlar taşınarak düzenlenirdi.Kaldırımlar boyanır, yaz sezonuna hazır hale getirilirdi.Her sabah kıyıya vuran yosunlar sabah erkenden temizlenir, vatandaş tertemiz kumsalda güneşlenip denizin keyfini çıkartırdı.Büyükşehir olduktan sonra o bölge büyükşehirin bu bölge TESKİ’nin denilerek bahane üretilmeye başlandı.Bu da yetmiyormuş gibi Büyükşehir ve TESKİ ortak projesiyle dere ıslahları ve yağmur sularının plajları betonlar dökerek, kanal halinde vatandaşın denize girdiği nmavi bayraklı plajlardan denize akıtılması “Mavi Bayrak”espirisinin sadece lafta kaldığını, belediyenin maaşlı elemanlarının yerel gazete ve ajanslara sevis ettiği şişirme yalan haberleri,,Şarköy’de yaşayan herkes biliyor.Bir de sakin şehiriz diye bir alğı yine Belediyemizin maaşlı gazeteci geçinen, salla başını al maaşını bankamatik elemanları tarafından “Yeni Nesil Belediyecilik” adı altında sosyal paylaşımlardan vatandaşı yanıltan alğı oluşturan ve trollük yapan zatlar türedi!.. Sanki biz Şarköy’de yaşamıyoruz.. Sizce gerçekten öyle miyiz? Sertifikamız duvarda asılı öylece duruyor. Şimdi ben Cittaslow kriterlerinden söz edeyim size;
Cittaslow; geriye gitmek veya eskide yaşamak değildir. Şehrin değerlerin esnafına ve halkına sahip çıkması ve bunu gelecek nesillerce paylaşmasıdır. Cittaslow, arabaya binmeyi yasaklamak değildir ancak, araçların girmediği, şehir sakinlerinin ve şehri ziyaret edenlerin rahat bir nefes almak için dinlenebilecekleri alanlar yaratmaktır. Hava ve gürültü kirliliğini azaltmak için bisiklet ve fayton kullanımını özendirmek ve kullanılması gerekli altyapıyı sağlamaktır. Cittaslow; fast food restoranlarını yasaklamak değildir! ancak daha sağlıklı olan yerel besinlerin, organik ürünlerin ve yemeklerin özendirilmesidir. Okullarda çocuklarımıza tat ve beslenme üzerine eğitim programları verilmesidir gibi daha bir çok kriteri var.
Şimdi dönüp hep birlikte ilçemize bakalım.
Zabıta var ama görev yapan bir birim yok. Kepler kemere takılmış, kalemler apoletlere, gez babam gez.Sahilde gelişi güzel satıcılar turizmle alakası olmayan,incik boncukcu,baloncu yürüyüş alanlarında kızartma yağlarının pis kokular yayması, hediyelik esya pazarının amacının dışında kullanılıp yandaşa peşkeş çekilmesi. Kurulan pazar tezgahları evlere şenlik uyaran yok. Pazar darmadağınık, gürültü kirliliği hat safhada. Hurdacılar, patpatçılar, çığırtkanlık yapan overlokçular, gece sabahlara kadar atılan havai fişekleri, şehir içindeki taksi ve münibüs duraklarının yeri, sorun halen çözülemedi. Şehir içindeki gelişi güzel araç park etmeleri takip eden yok. Gecenin bir saatinde anons yapan belediye hoparlörü araçların geçisinde susmayan logar kapakları sesleri, sabahın köründen başlayan korna çalan düğün konvoyları akşamın karanlığında mahalle aralarında açık hava düğünleri, sokaklarda kontrolsüz gezen ve çiftleşen sokak köpekleri, temizlenmemiş mahalle ve sokak araları, işgal edilmiş kaldırımlar, asfalt ortasında ve kenarındaki neye ilaç olduğu beli olmayan dubalar, sokaklara hoyratça atılan sigara izmaritleri, daha neler neler…
Cittaslow denen yani “yavaş şehir” denen olaya inanmıyorsan, bu işi başaramazsın. Önce kendin inanacaksın, sonra personelin inanacak ve hep birlikte ilçe halkı inanacak. Bıkmadan, usanmadan mücadele edeceksin. Yok yapamıyorsan usulca o sertifikayı oradan kaldıracak, ben vazgeçtim, başaramadım diyeceksin. Bizi de kendinizi de kandırmayacaksınız!..
Sizce şu an Şarköy’ün Sakin Şehir olduğunu anlatan bir olay, bir hizmet var mı?
Malum gündüzleri havalar çok sıcak. İnsanlar akşamları balkonlarına çıkıp temiz hava alacaklarına bol bol lağım kokluyorlar.Sineklere yem oluyorlar. Bu koku ve pislikler hastalığa yol açmadan acil çalışma gerekiyor.
Sahi merak ettim bizim ilçemizin Kent Konseyine veya Turizm Derneğine ne oldu, dağıtıldı mı? Fes mi edildi? Gerçekten en son ne zaman toplandılar, en son ilçemizin geleceği için hangi kararları aldılar? Göremiyorum ve haber de alamıyorum. Kimse de ne oldu, nereye kayboldu diye merak edip araştırmıyor. Yoksa o maya da mı tutmadı. Görenler ve bilenler varsa, lütfen varlıklarından yaşadıklarından bir haber versinler. Sıkıntıları varsa kaleme alalım dile getirelim. Eski dosttan düşman olmaz. Darılmak gücenmek yok. Belediye imkanlarından yararlanan sivil toplum örgütleri hiç bir zaman başarı elde edememiştir.Tabeladan ibaret oldukları ilçenin durumundan belli değilmi? E ne demişler "Bir ülkenin kendi halkını kandıran bir medyası varsa, o ülkenin başka bir düşmana ihtiyacı yoktur !"bilgilerinize sunulur.
Arif olan anlar...