İlçe İçin Değil Rant İçin Siyaset...

Şarköy’de bir devrim yapsam; önce tuvaletlerinden başlardım... Şarköy Belediyesi tarafından liman parkın içinde umumi tuvaletlerine konulan, hapishanelerde dahi örneğine zor rastlanacak korkunç ve despot makineleri gördükçe senin yeni nesil halkçı belediyeciliğine tüküreyim diyen vatandaşlar çoğunlukta... Yandaşlar hariç... Parayı atmadan kapıyı aralamayan, halden anlamaz; ne millet olarak bizi ne de inançlarımızın ortalamasını yansıtmayan, menfaatperest, bencil, despot tuvalet kapılarını... 1 lira için tasarlanmış; hepimize potansiyel dolandırıcı muamelesi yapan bu yapılara uygulama... Belediye Başkanımız Alpay Var ve avaneleri “Paylaştıkça Büyüyor, Büyüdükçe Paylaşıyoruz vatandaşlarımızın sosyal yaşantısına katkı sağlayacak, içinde birden fazla ayrıcalık bulunduran Şarköy Kart'ı kullanıma sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz”diyor... Ve ekliyor Şarköy Kart, kentimizde ikamet eden hemşehrilerimize sosyal desteklerden faydalanma ve belediyemize bağlı iştirakler ile anlaşmalı noktalarda geçerli olacak indirim olanakları sunmaktadır. Sosyal belediyecilik alanında hayata geçirdiğimiz projelerle hemşehrilerimize her şeyin en iyisini sunmaya devam edeceğiz diyor... Benim anladığın Başkan. Dededen babadan önde gelen tüccarlarından...Ticareti iyi biliyor Sosyal halkçı,yeni nesil belediyecilik naraları atarkan belediye karttan edindiği zararı vatandaşın b....’dan çıkarmaya çalışıyor...Ben işin tuvalet parasında değilim malum Şarköy ilçemiz deprem bölgesi olası bir depremde tuvalet ihtiyacını gidermek için o turnikelerden giremeyen vatandaş nasıl çıkacak... Ben yinede her ittimale karşı liman taşlarında rahatlamayı tercih ederim... Şarköy’de diğer umumi tuvaletlerde durum farklı değil...Camilerin tuvaletlerindede aynı sıkıntı. Turnike yok...Fakat elin gayri müslümünün yaptığı alışveriş merkezlerinde bile tuvaletler ücretsiz...Oysaki Osmanlı temizlik imandan gelir zihniyeti ile ayak bastığı toprakları tuvalet,hamam, çeşme,cami,medrese ve aşevi olarak külliye şeklinde halkın hizmetine sunmuştur... Biz nekadar yozlaşmısız ki Belediye olarak vatandaşı. Diyanet olarak camideki cemaatimizin ihtiyaçlarını ranta dönüştüren onlara müşteri gözüyle bakan insana değer vermeyen bir zihniyete bürünmüşüz... Sosyal halkçı,hizmet odaklı belediyecilik Pazarlık yapar ama bana,partime,yandaşıma, müdürüme veya belediyeye ne vereceksiniz pazarlığı değil; halka ne vereceksiniz pazarlığı yapar...Ülkemiz ve ilçemiz için siyaset yapanların kaybettiği...Rant ve kendi çıkarları için siyaset yapanların kazandığı... A veya B partisi... A veya B siyasetçisi fark etmez.... Biz adaletin, vicdanın, dürüstlüğün ve merhametin tarafında olmalı; gittikçe yok edilen bu değerlerle kavgası olanlara karşı bariyer oluşturmalıyız diye düşünüyorum... Dolayısıyla bu yazıyı hem bir sorumluluk, hem de bir görev bilinciyle yazmak zorunda hissettim kendimi..