CANLARLA HIZIR LOKMASINDA BULUŞTU

İstiklal Mahallesi Yaşam Sokakta bulunan Şarköy Cemevinde düzenlenen birlik lokmasında katılanları Cemevi Başkanı Bekir Yavuz tarafından karşılandı.Katılımcılara teşekkürler eden Başkan Bekir Yavuz iftar programı ile ilgili olarak "Bugün Şarköy Cemevimizde Hızır ayı lokmamız için bir araya geldik. Hızır lokmamızın önemi birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek ve geleceğe umutla güvenle bakmaktır. Hızır ayı bereketin, iyiliğin ve yardımlaşmanın simgesidir. Birbirimize daha fazla destek olmalı, yardımlaşmalı ve dayanışmamızı artırmalıyız." dedi. Cemevi dedesi Rıfat Çanakçı'nın duasının ardından iftar yapılarak yemekler yenildi
Hızır Orucu'nun manevi atmosferinde birlik ve dayanışma duygularının pekiştiği buluşmada,Cem Vakfı Şarköy Şubesi Başkanı Bekir Yavuz vatandaşlarla sohbet ederek . Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür etti.Şarköy Cemevi Dedesi Rıfat Çanakçı"Hızır Orucu, dayanışmanın ve paylaşmanın en güzel örneklerinden biri. Bu güzel sofrada bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. Katkıda bulunan, emeği geçen herkesin lokmaları kabul olsun. Sofralarınız, gönülleriniz Hızır bereketiyle dolsun. Hızır cümle canların yardımcısı olsun." Dedi.Dede Rıfat Çanakçı’nın okumuş olduğu duadan sonra Hızır Orçu açılarak lokmalar yendi.
Yemeğin ardından iftar programına katılanlara Hızır orucu ile ilgili geçmişten bugüne anlatılan olaydan bahsetti. Dede Rıfat Çanakçı"İmam Hasan ve İmam Hüseyin bir gün çok hastalanmışlardır. Hz. Ali ve Hz. Fatıma, oğullarının bu hastalıkları karşısında çaresiz kalmışlar. Bunun üzerine
Hz. Muhammed'in (S.A.S) yanına gidip durumu anlatmış ve Hazreti Peygamber de üç gün oruç tutmalarını söylemiş. Hz. Ali ve Hz. Fatıma da oğullarının şifa bulması için üç gün oruç tutmuşlar. Birinci gün oruçları nı açacakları zaman kapıya aç bir yoksul gelmiş, onlardan yemek istemiş ve bunun
üzerine Hz. Ali ve Hz. Fatma yemeklerini bu aç yoksula vermişler. İkinci gün yine tam oruç açacakları zaman kapıya bir yetim gelmiş, ikinci gün de oruçlarını açacakları yiyeceklerini bu yetime vermişler. Üçüncü günde tam oruç açacakları zaman kapıya bir tutsak gelir ve yine yemeklerini bu tutsağa
verirler. Böylece üç gün üst üste aç kalmışlar, fakat buna rağmen oruç adaklarını yerine getirmişler. Bu durum Kur'an'ın İnsan Suresi'nde geçer. "Allah sevgisi için yoksula, yetime ve esire yedirirlerdi." Bu üç günlük orucun sonunda İmam Hasan ve İmam Hüseyin hastalıklarından kurtulur. Bunun üzerine
Fatıma ana babasının yanına koşar durumu anlatır. Hz. Peygamber de kapıya gelenin Hızır olduğunu söyler. Bundan dolayı da Hızır Orucu tutulur bilgisini verdi.Hızır orucu lokmasının ilk günü yapılan sohbetlerin ardın… Şarköy Cemevi Başkanı Bekir Yavuz Hızır olgusu ile ilgili gazetemize şu bilgileri anlattı;” Alevi - Bektaşi inancında Hızır olgusu önemli bir yer tutar ve günlük hayatımızda sürekli kullandığımız sözcüklerin başında yer alır. Hızır` ın uğradığı yerlere, bolluk ve bereket getirdiğine, dertlere derman, hastalara şifa olduğuna ve aynı zamanda uğurlludurr. Bu yüzden, darda kalanlar, "yetiş ya Hızır" derler.Hızır ayında üç gün oruç tutulur, Hızır kurbanı kesilir ve Hızır Cemi yürütülür.