.

Türkiye'nin ağladığı Sıla bebek olayında annenin iğrenç ifadeleri ortaya çıktı!

İki yaşındaki Sıla bebek darp şüphesiyle hastaneye yatırılarak yoğun bakıma alınmıştı. Hayati tehlikesi süren S.Y. bebeğin cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. Aralarında bebeğin annesinin de olduğu 5 kişinin tutuklandığı olayla ilgili soruşturmada ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Annenin kimse duymasın diye istismarı örtbas ettiği öğrenildi.Tekirdağ’da cinsel istismar ve şiddete uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebeğin beyin kanaması geçirdiği ve vücudunda morluklar olduğu tespit edilmişti. Açılan soruşturma kapsamında Sıla bebek olayında tutuklu sayısı 5’e yükselmişti.Şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıkan Sıla bebeğin sağlık durumuyla ilgili tüm detaylar yakından takip edilirken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan Sıla bebeğin durumuyla ilgili açıklama geldi.
İstismara uğrayan Sıla bebek entübe edildi.
Cinsel istismara uğradığı ortaya çıkan bebeğin annesi B.Y. ile komşularının 13 ve 14 yaşındaki çocuklarının ardından, kadının dini nikahla birlikte yaşadığı S.Ö. (33) ile komşusu K.A. (35) da tutuklanmıştı.
İSTİSMARA YERE DÜŞTÜ KILIFI UYDURMUŞLAR
Annenin yanındaki adamın bebeğe istismarda bulunup bulunmadığının şu ana kadar tespit edilemediği de edinilen bilgiler arasında yer alırken bebeğin darp edilmesine ilişkin ifadelerinde "Bebek iki defa yere düştü" denildiği öğrenildi.
3 GÜN BOYUNCA UYANMADIĞI İÇİN HASTANEYE GÖTÜRMÜŞ
B.Y, olay 5 Eylül'de gerçekleşmesine rağmen vücudunda darp izleri bulunan 2 yaşındaki kızı S.Y'yi "uyanmadığını" belirterek 3 gün sonra Malkara Devlet Hastanesine götürdü. Minik S.Y'yi muayene eden doktor, bebeğin genital bölgesinde morluklar görmesi üzerine durumu polise bildirdi ve soruşturma başlatıldı.
Malkara Devlet Hastanesinden beyin kanaması şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesine sevk edilen, burada beyin ameliyatının ardından yoğun bakım ünitesine alınan S.Y'nin durumunun stabil ancak ciddi olduğu belirtildi.
İSİTSMARI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞMIŞ
Soruşturma kapsamında tutuklanan anne B.Y'nin savcılıkta verdiği ifadede, "5 Eylül'de komşularının oğlu K.A'nın makarna yaptıklarını belirterek kendilerini yemeğe davet ettiğini, bebek S.Y'yi komşularına bırakarak kendisinin eve döndüğünü, S.Y'yi akşam gidip komşularından aldığını, banyo yaptırırken bebeğin bezinde gördüğü kan sonrası kızına zarar verildiğini anladığını ancak durumu kimsenin duymaması için örtbas ettiğini" söylediği öğrenildi.İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, minik kızın hastaneye getirildiği 8 Eylül günü de başına darbe aldığını, bu nedenle beyin kanaması geçirdiğini belirtti.
TEKİRDĞ BARO BAŞKANI GÜRCÜN'DEN AÇIKLAMA
Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün gazetecilere yaptığı açıklamada, olayla ilgili bebeğin annesinin de aralarında olduğu 3 kişinin tutuklandığını 2 zanlının ise işlemlerinin devam ettiğini söyledi.
Olayın aydınlatılması için adli makamların süreci titizlikle yürüttüklerinin altını çizen Gürcün, şunları kaydetti:"Olayın aydınlatılmasıyla ilgili özellikle çok titiz ve özverili bir çalışma yaptığına bugün şahit olduğumuz adli makamlarımızın, savcılığımızın emekleri için müteşekkiriz. Kendilerini kutluyoruz. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için çok ciddi bir emek sarf ettiklerini şahit olduk. Ayrıntılı ifadeler alınıyor. Üstün körü bir soruşturma yürütülmediğini gözlemledik.Ayrıntılı ihbarlar sayesinde çocuğumuza, bunu yapanlar ortaya çıkartılmış ve ayrıntılı tahkikat yürütülmektedir. Kati raporlar geldi. Olayın vahameti nedeniyle kurumlarım hızlı bir şekilde aksiyon aldılar. Rapor son haline getirilmiş. Kati rapor dosya içerisinde mevcut. Zaten 18 yaşından küçük çocukların tutuklamaya sevk edilme sebeplerinden birisi buydu. Maalesef ne yazık ki evladımızın cinsel istismara uğramış olduğu doktor raporu, adli tıp raporlarında kesinleşmiş durumda."
Bebeğin yoğun bakımdaki durumunun ciddiyetini koruduğunu aktaran Gürcün, tutuklanan annenin 5 yaşındaki kızının da devlet koruması altına alındığını ifade etti.

Narin cinayeti ve sorular... Sır perdesi nasıl aralanacak?

Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cesedi evlerine yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi'nde bir çuvalın içinde bulundu. Bu alanın daha önce aranmasına rağmen herhangi bir ize rastlanmamış olması ve cesedin üzerinin taşlarla ve doğal bir görüntü verilerek kapatılmış olması ‘planlı cinayet' ihtimaline neredeyse kesinlik kazandırdı.
21 Ağustos'tan bu yana kayıp olan Narin'in cesedinin ölümünün üzerinden günler geçmiş olmasına rağmen tek parça olarak ve bozulmamış halde bulunması cinayetin çözülmesi için adli tıp sürecinde önemli bir avantaj olduğu belirtiliyor. Cesedin derenin soğuk suyu sayesinde şişmediği değerlendirilirken elde edilecek yeni deliller ışığında ek gözaltıların gerçekleştirilebileceği öğrenildi.
NARİN CİNAYETİNDE YANITI MERAK EDİLEN SORULAR
Narin'in cesedinin evlerine sadece 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi'nde bir çuvalın içinde bulunmasının ardından olayla ilgili bazı sorular gündeme geldi.
İşte Türkiye'nin gündemini meşgul eden olayda akıllara takılan bazı sorular:
*Narin'in cesedi kaybolduğu gün mü yoksa yakın zaman içinde mi bulunduğu dereye atıldı?
*Yayın yasağı Narin'in ailesinin talebiyle mi gündeme geldi?
*Narin'in cesedi bulunduğu dereye kaç kişi tarafından götürüldü?
*Narin'in babası şu an tutuklu bulunan amca Salim Güran'ı cezaevinde neden ziyaret etti?
*Narin'in daha önce düşüp öldüğü açıklanan ablasının mezarı otopsi için açılacak mı?
*Arama çalışmaları sırasında cesedin bulunduğu derenin yakınlarında ekiplerin rastladığı kırmızı terliğin Narin'e ait olmadığını söyleyen aile bireyleri ters yönlendirme mi yaptı?
*Arama çalışmalarına aile yakınlarının katılmaması ne anlama geliyor?
*Az sayıda nüfusa sahip küçük bir köyde ve çok dar bir alanda gerçekleşen cinayet hakkında aile yakınları dahil kimsenin hiçbir şey bilmiyor gibi görünmesinin altında hangi sebepler var?
AMCASI TUTUKLANDI
Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı.
DİYARBAKIR BARO BAŞKANI EREN'DEN 'NARİN GÜRAN' CİNAYETİ AÇIKLAMASI:
Tanık beyanlarıyla 'Narin kaçırıldı' algısı oluşturuldu
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran ile ilgili soruşturma sürüyor. Soruşturmada aralarında anne, ağabey ve amcanın da bulunduğu 8 zanlı tutuklandı, 4 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 10'a yükseldi. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, davaya müşteki olarak katılmak için başvuru yaptıklarını açıkladı. Eren ayrıca süreç boyunca yaşananlar kapsamında resmi makamları ve basını eleştirdi. Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran ile ilgili sır perdesi henüz aydınlatılamadı.
21 Ağustos günü kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde cansız bedeni bulunan Narin’in öldürülmesine ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.
ANNE VE AĞABEYİN DE ARALARINDA BULUNDUĞU 8 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve dün jandarmadaki işlemlerin ardından adliyeye getirilerek nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlılardan, Narin Güran'ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı.
ANNE VE ABİYE KASTEN ÖLDÜRMEYE İŞTİRAK SUÇLAMASI
Anne Yüksel ve ağabey Enes Güran "Kasten öldürme suçuna iştirak etmek", amca Fuat Güran "Suç delillerini yok etmek", diğer 5 şüpheli ise "Suçluyu kayırma ve suç delillerini yok etmek" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Narin'in babasının da aralarında bulunduğu 10 kişi savcılık tarafından serbest bırakılmıştı.
TUTUKLU SAYISI 10’A YÜKSELDİ
Şüphelilerden, Narin'in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen R.A. (15), adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Narin Güran’ın katledilmesi olayıyla ilgili sürdürülen soruşturmada 2 Eylül'de gözaltına alınan amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedeninin bulunmasının ardından gözaltına alınan komşusu Nevzat Bahtiyar, 11 Eylül'de tutuklanmıştı. Böylece olayla ilgili tutuklu sayısı 10’a yükseldi.
DİYARBAKIR BARO BAŞKANI'NDAN 'NARİN' CİNAYETİ AÇIKLAMASI
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin cinayetine ilişkin Diyarbakır'da basın açıklaması yaptı.
Eren, ayrıca, Narin'in cansız bedeninin bulunması ve sonrasında yaşanan bilgi kirliliği ve gizlilik kararı ile ilgili yetkililere ve basına tepki gösterdi.Eren, davaya müşteki olarak katılmak için başvuru yaptıklarını açıkladı, "Dosyaya resmi anlamda müşteki sıfatıyla dahil edilme talebinde bulunduk" dedi.
"'NARİN KAÇIRILDI' ALGISI OLUŞTURULDU"
Nahit Eren, "Tanık beyanlarıyla 'Narin kaçırıldı' algısı oluşturuldu" diye konuştu.
Eren, "Narin'in kaybolma saati 17.40 diye bilinçli söylenmiş, 30 dakika çözüldüğünde fail açığa çıkacak" dedi.
"NEVZAT'IN GİZLİ TANIK, İTİRAFÇI OLDUĞU DOĞRU DEĞİL"
"Geçmiş tecrübelerimizle paralel olarak yakınların yeri geldiğinde fail olabileceğini belirttik. Nedense ilgili birimler hiçbir şekilde bunu dikkate almadı" diyen Eren, "Nevzat gözaltına alındığında adeta bir gizli tanık, adeta kendisinin itirafçı olduğu algısı kamuoyuyla paylaşıldı. Bu da doğru değil. Kamuoyuna yanlış bir saat verdi ancak Narin 15.15 ile 15.40 arasında öldürülüyor. Nevzat tarafından da torbaya konuluyor" ifadelerini kullandı.
"PAYLAŞILAN İLK RAPOR, ÖN OTOPSİ RAPORU DEĞİLDİ, BİR TUTANAKTI"
Eren, "Narin'in ön otopsi raporu çıktı" şeklinde yapılan haberleri eleştirdi ve o raporun aslında bir otopsi raporu değil, bir tutanak olduğunu ifade etti.Eren, "O rapor, ön otopsi raporu değildi, o bir tutanaktı. Herkes tarafından paylaşıldı" dedi. Eren ayrıca "91 numune alındı, başkasına ait DNA'ya ulaşılamadı" ifadesini kullandı.
Eren şöyle devam etti:"Köyde bulunan kayalıklardaki kan örneğinin mahalle sakinlerinde bir çocuğun burun kanamasından oluştuğu açıklandı ancak bu hangi bilimsel veriye göre yapılıyor? Hala DNA sonuçlarını bekliyoruz. Böyle bir rapor henüz yok. Sadece köy sakinlerinin söylemleriyle hareket ediliyor. Görevliler onların ifadeleriyle yönlendirilmiş."
NARİN'İN KOPAN BACAĞI
Narin Güran'ın otopsisi sonrası bir bacağının koptuğu öğrenilmişti.
Bu konuya da açıklık getiren Eren, "Narin'in bacağı dışarıdan bir canlının müdahalesiyle kopmuş görünüyor" yorumunu yaptı.
Eren, "Amca Salim, yeni ifadeler nedeniyle yeniden savcılığa ifadeye çağrılmalı. Tutuklanmayanların ağız birliği ifadelere yansıyor" dedi.
Eren, aile bireylerini işaret ederek, "Kimler tarafından nasıl ifade vermeleri gerektiği ilk gün aktarılıyor" dedi.
EŞARP BİLİNMEZLİĞİ
Nahit Eren öte yandan "Narin'in kırmızı eşarbı çuvalın içindeydi" dedi, şöyle konuştu:
"Narin'in bacağının dışarıda kaldığını söylüyor, o bacak kopmuştu doğrudur. Ama savcılık tutanağına göre dizden aşağıdaki kemiklerin üzerinde bir et parçası yok. Narin'in bacağı dışarıdan bir canlının müdahalesiyle kopmuş görünüyor."
NE OLMUŞTU?
Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Kur'an kursuna giden Narin Güran, çıkışta evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.